Marka Strateji Danışmanı Didem Moralıoğlu, Perakende sektöründe marka olabilmek için fikirler üretiyor, marka algısını yeniden yaratıyor. Moralıoğlu bu hafta Perakende.org’ta marka olmak için farklılaşmanın şart olduğunu yazdı
Rakip olmak tıpkı bir ipte iki markanın cambazlık yapması gibi bir şeydir… “Kardeş kardeş geçinip gitsinler işte, kimse bir diğerinin işine karışmazsa bu iş böyle sakince yürür gider” diye düşünenlerdensiniz, üzgünüm ki markalaşma yolunda ilk ciddi stratejik hatanızı yaptınız demektir. Çünkü iki ayrı madde, aynı anda aynı hacim alanının içinde yer işgal edemez. Farklı yerlerde konumlanmak zorundadırlar. Yan yana bile dursalar, iç içe geçmedikleri sürece aynı hacim alanının içinde var olamazlar.
O halde sizce bu ne anlama gelir? Tabi ki markalaşma yolunda, farklılaşmanın zorunlu olduğu anlamına gelir. Boş bir bardağa su doldurmaya kalktığınızda, bardağın içindeki hava suyla birlikte yok olur. Bardağı terk eder, gider… İkisinin aynı bardakta aynı anda bir arada olmaları mümkün değildir. Bu yüzden aynı hedefe hizmet eden, aynı iki markanın, aynı anda aynı sektörün içinde “marka değeri” edinmeleri söz konusu olamaz.
Muhakkak birbirlerinden ayrılarak, kendileri için yeni büyüme hedefleri yani yeni gelişme alanları bulmaları gerekir. Birbirinin aynı olmamak için farklılaşmak zorundadırlar. Bir şeyden çok sayıda varsa, o şeyin değeri, diğerinin varlığından dolayı ister istemez düşecektir. Aynı mahallede, aynı kalitede iyi dondurma yapan on dükkân varsa, bu dükkânların kendilerini markalaştırmaları imkânsızdır. Fark edilir, özellikle tercih edilir ve bilinir olmaları zordur. Fakat o mahallede iyi dondurma üreten sadece bir dükkân olduğunu düşündüğünüzde işler de doğal olarak değişir değil mi? Dondurma dükkânı vizyonunu geliştirip kalitesinden ve güvenilirliğinden ödün vermeden hizmet gücünü arttırmaya devam ettiğinde, fark edilir, bilinir ve en önemlisi de tüketiciyi özel ve duygusal açıdan tatmin olmuş hissettirmeyi başardığında artık markalaşmış sayılacaktır. O dondurmacıdan alışveriş yapabilmek için uzak mahallelerden, hatta uzak semtlerden, şehirlerden müşteriler gelmeye başladığında markanın değeri takdir edersiniz ki on dükkânlı mahalledeki kadar zayıf olmayacaktır.
Kısacası markalaşmak, farklılaşmayı da zorunlu kılar.