Bugünlerde insanları en fazla etkileyen konuların başında yapay zeka geliyor. Bilim kurgu, anavatanı edebiyatın ve ikinci evi sinemanın yanına şimdi de gündelik hayatı etkiliyor ama artık iş, kurgu olmaktan çıkıyor ve gerçek bir zemine oturuyor. Henüz imkanlarını tam anlamıyla kavrayamasak ve gelişmelerin bizi taşıyacağı noktaları tam olarak kestiremesek de; yapay zeka aramızda. Öğrenme ivmesi gitgide artan akıllı robotlar, vatandaşlık kazanmaya ve sohbetleri daha akıcı hale getirmeye devam ederken işin iş/işletme süreçlerini nasıl etkileyeceği üzerine çalışmalar da hız kesmeden devam ediyor.
Şimdi yapay zekanın şirketlerde neleri değiştirebileceğine bir göz atalım.
Süreçlerde basitleşme. Bir süre etkisinden çıkamadığımız büyük veri, nihayet yapay zeka sayesinde hızla işlenebilir hale geldi. Yapay zekanın işlerimizi elimizden alacağı endişesini bir kenara bırakıp ondan nasıl faydalanacağımıza odaklanarak ilerleme kaydetme zamanı. Bu konuda IBM başı çekiyor. Ufak tefek hesap hatalarının tespitinden tutun da veri analizine kadar pek çok konuda yapay zekadan yardım isteyerek işleri ve süreçleri basitleştirebilir ve insan kaynaklarınızı iç görü üretmeye teşvik edebilirsiniz. Ne de olsa yapay zeka henüz bu konuda yeterince ilerlemedi.
Yurtta YZ, cihanda YZ. Bazı kavramlar ortaya çıktıktan ve insanlık tarihinde bir takım kırılmaları yarattıktan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Yapay zeka da bu kavramlardan biri ve yaratacağı kırılma birey, toplum, devlet ya da özel sektör fark etmeksizin hayatı etkileyecek. Yapay zekanın dilinden anlayan çalışanları yalnızca bilişim ve teknoloji departmanlarına hapsetmeyip iletişim, süreç yönetimi, planlama ve pazarlama gibi şirketin hem iç hem de dış süreçlerini kodlayan alanlara dağıtırsanız yalnızca bazı kasları gelişmiş ancak diğerleri protez kalmış biçimsiz bir yapı değil, hızla ilerleyen bir şirket olursunuz. Boston Consulting Group ve MIT Sloan Management Review’un 2017 yılında birlikte yayımladığı araştırma bu konuda atılan adımları somut şekilde özetliyor. Yapay zeka her yerde olacağına göre, buna uygun insan kaynaklarını edinmek de şirketlerin önceliklerinden olmalı.
Daha isabetli kararlar. Tüketicinin internette geçirdiği zamandan faydalanmayan bir ürün, hizmet ya da işletme kaldı mı? Belki odun-kömür satıcıları olabilir ki onlar dahi havaların iyileştiği ve pikniğe elverişli olduğu zamanları, olası müşterilerin lokasyonlarını ve alışveriş geçmişlerini inceleyip vizyoner bir oyuncu olarak rakiplerinden sıyrılabilirler. İnsan yeter ki istesin! Veri biriktirme ve analizi halihazırda işletmelerin karar verme süreçlerinde ciddi bir iyileştirme sağladı. Yapay zekanın bu karmaşık süreçlere daha gelişmiş bir altyapıyla entegre etmesiyle birlikte bugün verdiğimiz kararlardan çok çok daha isabetli, riskleri elimine eden ve doğru hedeflere odaklanan kararlar vermek mümkün olacak. Gücünü gelişmiş yapay zekadan alan algoritmalar, iş yükünün hafiflemesini sağlarken hedefi 12’den vurmak için gereken zemini de sağlayacak. Dolayısıyla şirketin ihtiyaçlarına uygun teknolojileri takip edip bir an önce süreçlere dahil etmek en akılcı yol olacaktır.
Makinelerle diyalog. Buna zaten başladık ama biraz daha bilim kurgudan fırlamış gibi görünen diyaloglara hazırlıklı olun. Bu noktadan sonra geri dönüş yok. Doğanın kanunu en güçlünün hayatta kalmasıysa, şimdiden en ileri teknolojiyle donanıp oyunda kalmak şart.
Bize düşen, yapay zeka bizi işimizden mi edecek diye tasalanmaktansa değişimin farkında olup onu ehlileştirmek. Değişim ve dönüşüm heyecanlı ama her zaman olduğu gibi iyi gözlem yapıp soğukkanlı hareket edenler hayatta kalacak.